Ozan İhlasi Şiirleri 2
Azda Beni Buldum Çokta Kaybettim
Neleri yaşadım kendim ararken Azda beni buldum çokta kaybettim Gece gündüz hep menzile varırken Azda beni buldum çokta kaybettim
Tanelerde saklı olan evreni Elbet tamamlarsın sen de devreni Hamd ile anarsın rızık vereni Azda beni buldum çokta kaybettim
Damladan dolardım kanaat varken Tüm nimeti bu nefsime sunarken Çok verip de veren beni sınarken Azda beni buldum çokta kaybettim
Verince unuttum kükredim coştum Durmayı bilmedim kendimden taştım Şükretmeyip dört cihetle savaştım Azda beni buldum çokta kaybettim
Nimetini gani gani verince Neleri unuttum çoğu görünce Aldandım birazcık sefa sürünce Azda beni buldum çokta kaybettim
İHLÂSÎ kaybettim binlerce kere Kâra geçemedim verdim hep fire Kazandıkça döndüm ben aynı yere Azda beni buldum çokta kaybettim...>>
Barış Dururken
Oluk oluk kan akıyor tüm küre Savaşlar olmasın barış dururken Ortadoğu Suriye ve her yöre Savaşlar olmasın barış dururken
Alnından kurşunu yiyene yazık Vurulup kefeni giyene yazık Ya baba ya kuzum diyene yazık Savaşlar olmasın barış dururken
Savaş demek ölüm yıkım gözyaşı Durduralım bu dünyada savaşı Sağlayalım sonsuza dek barışı Savaşlar olmasın barış dururken
Suçsuz insanların ölmesi neden Gökte uçak yıkar füze gemiden Gelmiyor bir daha toprağa giden Savaşlar olmasın barış dururken
Gövdesin sipere sereni düşün Çaresiz sonunu göreni düşün İstemeden canın vereni düşün Savaşlar olmasın barış dururken
Açmayan goncalar dalda soluyor Aileleri tam ortadan bölüyor Zengin değil hep fakirler ölüyor Savaşlar olmasın barış dururken
Dört dinde dört kitap savaş yok diyor Hangi inanç çık da insan yak diyor İHLÂSÎ'yim hayat kutsal hak diyor Savaşlar olmasın barış dururken...>>
Başım Bedenimden Ayrı
Başım bedenimden ayrı dolaşır turda benim Kendini arar bulamaz yolcuyum zorda benim Dışından damla görünmez içinde umman saklı Gölgesi benimle gezer hesabım birde benim
Olaylar gelir geçerken geçmişe iz bırakır Kader kimine şan şöhret kimine köz bırakır Kimisi kelam bilmezken kimi de söz bırakır Yıkılmış gönül sarayım ustam imarda benim
Hangi yöne baktım ise karşıda beni gördüm Girdim dolaştım âlemi çarşıda beni gördüm İHLÂSÎ yerde gezer arşı da beni gördüm Vuslata ömür adadım dermanım yârda benim...>>
Bebek
Bu dünyaya geldin şimdi duy beni Düşme şerefsizin çarkına bebek İstersen tüm saftan ayır koy beni Su taşıma namert arkına bebek
Sanma ki burası sen gibi berrak Beyinler çöl gibi zihinler çorak İnsan var burada insandan ırak Varırsın büyü de farkına bebek
Sahtekâr riyakâr alır nefesi Mazlumun çıkmıyor kessen de sesi Adil tartmaz ise mizan kefesi Sarılma zulümün kürküne bebek
Geldi de elliye dayandı yaşım Bütün namertlerle derttedir başım Sanma ki güldüm ben aktı gözyaşım Bindirme kimseyi terkine bebek
Hoyrat dolu görsen tüm köşe bucak Yansın ister isen göğsünde ocak Hakkı temsil etsin tuttuğun sancak Ram olma gidip de çirkine bebek
Âdemden bu yana saysam geleni Duymadım ki murat alıp güleni Bulamazsın sen nefsini böleni Tükür haksızların börküne bebek
Gözü doymaz başla hukuksuz hâkim Korkak paşalarla paracı hekim Yiyici çalarak oluyor tahkim Sövesin saltanat erkine bebek
İHLÂSÎ gördüğüm anlattım sana Anla sen de geldin boşa cihana Ahır lazım bunca yaban hayvana Girme hayvanların sirkine bebek...>>
Beden Nehir Zamanda Su
Beden nehir zamanda su Usul usul akar gider Çağlayarak deyince hu Usul usul yakar gider
Dağ selamlar güler yamaç Yatağında akmak amaç Garip ömrüm bir dolambaç Usul usul bakar gider
Ruh görünmez ömür süre İki âlem tefekküre Dürüm gibi düre düre Usul usul çıkar gider
Taştan taşa dökülerek İlmek ilmek sökülerek Kaç çarmıha çekilerek Usul usul çeker gider
İHLASÎ yim geçemezsin Kanat vermiş uçamazsın Akıbetten kaçamazsın Usul usul döker gider...>>
Bekir İHLASİ erol ERGANİ Muhsain YARLI atışma
Boşu Boşuna
Sermayem nefesim yükümse ağır Taşıyorum amma boşu boşuna Ne bir alan vardır ne de bir bölen Yaşıyorum amma boşu boşuna ………… İhlasi Bekir Akbulut
Nefis insanlara her daim bela Coşuyorum amma boşu boşuna Batırır batağa çektirir çile Taşıyorum amma boşu boşun.. Âşık Muhsin Yaralı
İhlasi, Yaralı Frehat gibi dağ Eşiyorum amma boşu boşuna Vefasız güzelin yoluna halı Döşüyorum amma boşu boşuna .. Aşık Erol Ergani
Güleni görmedim ben de gülmedim Zehir imiş dünya tadın almadım Aradığmı sermayem de bulmadım Şaşıyorum amma boşu boşuna……………İhlasi Bekir Akbulut
Yüzünü çevirip baksana çağa Fazla gitmeyelim bizler uzağa İki yüzlülerden kaç kez tuzağa Düşüyorum amma boşu boşuna……. Âşık Muhsin Yaralı
Çok dolandım bahçesini bağını Çöze bilmez kollarının bağını Hayeller içinde umut dağını Aşıyorum amma boşu boşuna ……. Aşık Erol Ergani
Ektim biçtim verdim varı mı yele Ben çalıştım bütün ne dense ele Karınca misali ezildim file Koşuyorum amma boşu boşuna………. İhlasi Bekir Akbulut
Söyleyemem asla sözün dikini Bırak kalsın sözlerimin ekini Bu günlerde boynuzunun kökünü Kaşıyorum amma boşu boşuna………… Âşık Muhsin Yaralı
Kim ne bilir servetimi varı mı? Bu pazarda zararı mı karimi Vefasız görmüyor gözyaşları mı? Coşuyorum amma boşu boşuna…. Erol Ergani
İhlasiyim bakın bölündüm paya Bölünce sızılar dönüştü haya Karanlıkta yanan mum idim güya Işıyorum amma boşu boşuna………..İhlasi Bekir Akbulut
Yaralı bilirim derdi yazanı Gönülden gönül’e girip sızanı Beni de kavurdu aşkın kazanı Pişiyorum amma boşu boşuna……Aşık Muhsin Yaralı
Erol Erğani’yim gerçekler buya Gahi atlı gezdim gahide yaya Aşkın kotanını susuz tarlaya Koşuyorum amma boşu boşuna… Aşık Erol Ergani...>>
Bekle
İhtiyarlık hastalıkla bu ölüm Üçü de kapını çalacak bekle Olma bu dünya da ataya zalim Adalet yerini bulacak bekle
Güvendiğin dağlar kar olur bir gün Koca dünya sana dar olur bir gün Yatağın yorganın yer olur bir gün Sonun akıbetin n’olacak bekle
Gün gelip de soldurunca acılar Bükülmezken büker seni sancılar Kaç konuk eğledi burda hancılar Gözlerin yaşınan dolacak bekle
Üç köprüden geçmeyeni görmedim Konup konup göçmeyeni görmedim Acı şerbet içmeyeni görmedim Ahir etme bulma olacak bekle
Ne ektiysen ektiğini topla gel Kucak kucak döktüğünü topla gel Nefs elinden çektiğini topla gel Vicdanın baş başa kalacak bekle
Ey İHLASÎ yazdın amma uydun mu Dağarcığı dolu dolu koydun mu Bu dünyadan mal götüren duydun mu Gözüne topraklar dolacak bekle...>>
Beklemekten İbaret
Umut canda sabra sükûn eklemekten ibaret Yaradan’a şükreyleyip beklemekten ibaret Rahmet onda hikmet onda çare onda ey insan Umut şükür şeleğini yüklemekten ibaret
Geceler yol alır durmaz vuslatına güneşin Şafakların mükâfatı payesi ışık peşin O yücenin divanında secde ise bir eşin Umut bil ki alınları aklamaktan ibaret
Mühlet vermiş burda sana bil ki ne geç ne erken Bakmışsın ki çoktan geçmiş bu dünyayı severken On sekiz bin âlemin de sahibine giderken Umut paslı yürekleri paklamaktan ibaret
Bu dünyanın değirmeni öğüterek döndükçe Gece çıkan bu yıldızlar sabah ile söndükçe İHLÂSÎ der bütün fani cansız ata bindikçe Umut Hakk'ın kapısını yoklamaktan ibaret...>>
Belli Belirsiz
Bir gemi yol alır vücut şehrinden Kaç liman dolaşır belli belirsiz Kaptanı görünmez hiç bir yerinden Gönlüme ulaşır belli belirsiz
Fark edilmez her rotada izi var Makas kesmez libası var bezi var Bedeni yok gözümüzde gözü var Benimle çalışır belli belirsiz
Nice deniz geçer kara görmeden Menzilden menzile ara görmeden Orayla gezinir bura görmeden Yerle gök buluşur belli belirsiz
Güvertemden baktım bomboş her taraf Menzil başka taraf yol başka taraf Çok altın işlemiş gördüğüm sarraf Ustaya alışır beli belirsiz
Kapılma İHLÂSÎ sen de hevese Bir ömür biçilmiş burda herkese Öbür dünya gerçek bura vesvese Varla yok doluşur belli belirsiz...>>
Ben Bekir’im
Estiğimde yel gibiyim Böyle bilin ben Bekir’im Dalda açan gül gibiyim Böyle bilin ben Bekir’im
Sorasınız benim halım Meyve yüklü bütün dalım Şükür aşım sabır yolum Böyle bilin ben Bekir’im
Can der isen can veririm Erim erim ben eririm Gönülden sevgi dererim Böyle bilin ben Bekir’im
Ayrı gayrı bilmez özüm Hak’tan yana söyler sözüm Alnım açık aktır yüzüm Böyle bilin ben Bekir’im
Gelecekten kaygılıyım Sert olsam da duyguluyum Her kurala saygılıyım Böyle bilin ben Bekir’im
Kulu da ben kulda benim Hücre hücre bu bedenim İki cihan boyum enim Böyle bilin ben Bekir’im
Bir kuyu ki daldım dibe Kötülüğe ettim tövbe Bağlıyım baştan edebe Böyle bilin ben Bekir’im...>>
Ben Gülemem Oynayamam
Ben gülemem oynayamam Belim kırılmış kırılmış Zaloğlu Rüstem’im amma Kolum kırılmış kırılmış
Harap olmuş gönül dağım Sararmış solmuş bir bağım Hayat usta ben çırağım Elim kırılmış kırılmış
Göz bir dünya kalp de şehir Yatağına küsmüş nehir Gülşenim bozulmuş ahir Gülüm kırılmış kırılmış
Pay ettim bana kalmadı Ummanda testim dolmadı Bağladım çözdüm olmadı Dilim kırılmış kırılmış
İHLÂSÎ gönlün içinde Elleri bomboş biçimde Gider kervanın göçünde Yolum kırılmış kırılmış...>>
Ben insan oldukça üzdüler beni
Kimine akıllı kimine deli Beni sürükledi gözümün seli Mansur dara düşmüş benden evveli Bağlayıp bağlayıp çözdüler beni
Kimi tepeledi kimi taşladı Kimi dili ile kaç kez haşladı Birisi bitirdi biri başladı Ezdiler eleten süzdüler beni
Dost dediğim bu bağrıma ok vuran Görmedim dar günde yaramı saran Düşünce kalmıyor yar ile yaran Kazma kürek ile kazdılar beni
Ne bu gün yarın nede ezeli İHLASÎ dünyayı gezdim gezeli İnsanda cenneti sezdim sezeli Cahiller kusurlu yazdılar beni...>>
Ben Olsaydım Haşa Toprak Olmazdım
Kimisi bel vurur kimisi kazar Ben olsaydım haşa toprak olmazdım Yine de küsmeden oluyor mezar Ben olsaydım haşa toprak olmazdım
Üstünde çiğneyip gezene suskun Parça parça bölüp üzene suskun Sürerken incitip ezene suskun Ben olsaydım haşa toprak olmazdım
Tüm varlık sonunda toprağa düşer Hoyrat yaralayıp bağrını eşer Bir türlü kıymetin bilmiyor beşer Ben olsaydım haşa toprak olmazdım
Nice nimet ile besliyor iken Her türlü canlıyla süslüyor iken Muhtaç da üstüne pisliyor iken Ben olsaydım haşa toprak olmazdım
İHLÂSİ’yim kalemimde bir humma Ne hikmetler saklı bilirim amma Çözemedim dili başka muamma Ben olsaydım haşa toprak olmazdım...>>
Ben Var Dedim O Yok Dedi Yarıştık
Gönül benden öte yol var içimde Ben var dedim o yok dedi yarıştık Dünyada olmayan hal var içimde Ben var dedim o yok dedi yarıştık
Kapılar kapalı bacadan baktım Görünce irkildim silkinip kalktım Kendimle sınandım suları yaktım Ben var dedim o yok dedi yarıştık
Her zerrenin dünyası var gördüm de Ateşlerden gül toplayıp derdim de Bir ömürden bin hesabı verdim de Ben var dedim o yok dedi yarıştık
Görünende görünmeyen saklıdır Koca derya bir damlada yüklüdür Bütün varlık bir beyinde eklidir Ben var dedim o yok dedi yarıştık
İHLÂSÎ’yim her baktığım var bende Kâtip oldum kalem tuttum sır bende Döndüm baktım mülk sahibi yâr bende Ben var dedim o yok dedi yarıştık...>>
Bende Var
Küreyi arzı dolaşsan bulacağın bende var Boşa bedesten arama alacağın bende var Bu handan çok yolcu geçti izi de kalmadı ki Boş ise hayat heyben dolacağın bende var
Ne hikmet gizli içimde açıp da bakabilsen Dışım umman içim umman yüzüp de çıkabilsen Karanlığa nur gizlenmiş çırayı yakabilsen Zamanda mekân arama geleceğin bende var
Ayet ayet bezenmiş rahmet-i rahman orada Beşikten mezara kadar buyruk ferman orada Derdin var ise İHLÂSÎ oku derman orada Mânâsında bütünleşip böleceğin bende var...>>
Benden Aldı
Yâr yanına varam dedim Yollar beni benden aldı Bulduğumda saram dedim Kollar beni benden aldı
Dert bağrımda sıra sıra Günüm döndü bir asıra Dolandım da ardı sıra Kullar beni benden aldı
Kader dâra çekti beni Eğilmezdim büktü beni Gazel gibi döktü beni Yeller beni benden aldı
Yaz bahara eremeden Has bahçeye giremeden Sefasını süremeden Güller beni benden aldı
Bir yâr sevdim geçemedim Ona kıymet biçemedim Filiz verdim açamadım Dallar beni benden aldı
İHLÂSÎ'yim hayli zaman Felek vermez bana aman Dizlerimde yoktur derman Yıllar beni benden aldı...>>
Beni
Çıkarı olursa beni aradı Dostum dediklerim attılar beni Bu dünya riyakâr kula yaradı Dostum dediklerim sattılar beni
Öte çekil demem Allah kuluna Üzülürdüm zarar gelse kılına Köprü oldum insanlığın yoluna Barikat kurarak tuttular beni
Birlik beraberlik kuralım gelin İnsandan vahşiyi görmedim bilin Nesline zulmeder bitirir pilin Mülayim safına kattılar beni
Hürmet ettim saygı duydum gelene Amadeydim beni dostu bilene Gıpta ettim saygı duydum gülene Işığa kör bakan ettiler beni
BEKİR der güvence söz idi güya Birlik beraberlik en güzel rüya Fitne pazarında bulunmaz hayâ Her gelen el vurup dittiler beni...>>
Beni Öldürür
Kibir bir illettir sakın kibirden Sana hoş gelse de seni öldürür Mağrurlanmak bil ki fenadır kirden Yüreğe düşen nur kini öldürür
Kem işlerden uzak eyle fendini Müslümansın koru kendi kendini Terk et beyne giren o efendini Benlik şirk koşmaktır dini öldürür
Nefsini ezmesen esirsin ona Nefsin seni sokar çeşitli dona Evladın da alır çıkar meydana Tertemiz damarda kanı öldürür
Kibirden uzak dur hem şer hem pistir Tuzağına düşen ona hapistir Güzeli öldüren boş bir kapristir İnsandaki inat canı öldürür
İçkiden kumardan zinadan uzak Eroin sigara hepsinde tuzak Bunlar ayağını kaydıran kızak Bir besmele bütün cini öldürür
Cahil düzenbazla girme ha yola Şeytan ile dolaşırlar kol kola Ona boyun eğer göremez hâlâ Kör eder insanı yönü öldürür
Nefsi azan kişi bölücü olur Ukala her zaman bilici olur Sanma ki güzellik kalıcı olur Sivilce en güzel teni öldürür
Der İHLÂSÎ insan engin ol uslan Gönlünü yıka da git Hakk'a yaslan Çakal kükreyince sanırsın aslan Kendini bilmezler beni öldürür...>>
Benim Bahtımı Bahtımı
Benden ezel yazan yazmış Benim bahtımı bahtımı Harap etmiş bozan bozmuş Benim tahtımı tahtımı
Sen de muradına doyma Beni bende yaşar sayma Vefasızda aman koyma Benim ahtımı ahtımı
Deli gönlüm yârin arar İHLÂSÎ de kavli karar Ben kırılmam aşkın kırar Benim cehtimi cehtimi...>>
Benim Türkçem
Gülistandır benim Türkçem Bağımda sur koru onu Geleceğe yönüm Türkçem Yıkılma dur koru onu
Türklüğümün Türkçe dengi Konuşurken dil aheng Varlığımın tek mihengi Canını ver koru onu
Güzel kullan güzel söyle Övgü ile özel söyle Geleceği baz al söyle Yumruğu vur koru onu
Türkçe oku Türkçe yaz sen Tuzakları bir bir boz sen Arif isen anla sez sen Kafanı yor koru onu
Dünyadaki gözümüzdür Bedendeki özümüzdür Kelamdaki sözümüzdür Uzağı gör koru onu
Sokağında caddesinde Anayasa maddesinde Edebiyat haddesinde Yazarlar kör koru onu
Böldürmeyin lokma lokma Hiç yabancı kelam sokma Cahil kıymet bilmez bakma BEKİR der ar koru onu...>>
Benim Yabancı Yabancı
Ruhum bedenime uzak Canım yabancı yabancı Bu günüme esti sazak Dünüm yabancı yabancı
Kalem benim ben yazamam Gönül Kâbe’dir bozamam Âşık isem boş gezemem Günüm yabancı yabancı
İçip içip meye kandım Küllenip külümden yandım Mazide geriye döndüm Anım yabancı yabancı
Vicdan mizan menzil erim Aldı götürdü kaderim Ben benden öte giderim Yönüm yabancı yabancı
İHLASÎ’yim ahirimde Aktım vuslat nehirimde Kendi vücut şehirimde Benim yabancı yabancı...>>
Beraber
Doğduğunda kader senle, yol alıyor beraber Hücre hücre gizli sende hal alıyor beraber Kader dediğin Mevla’dır oku kendinde onu Emir Hak’tan verilince kul alıyor beraber
Kadir Mevlâ’m gözetliyor tüm cihan tezgâhında Şafakla doğan güneşi göğün nazargâhında Görmek istersen menzili koymuş güzergâhında Gökte yerde birleşerek dal alıyor beraber
Geç olmadan tedbirin al vakit dolup aşınca En son gemi iskeleden limana yanaşınca İHLASÎ’de telaş başlar pervaneler şaşınca En sonunda neyin varsa yel alıyor beraber...>>
Beş Mevsim
Dünya doğar dünya ölür içimde Beş mevsim yaşarım kendi kendime Arş u kürsi, sonsuz âlem, içimde Beş mevsim şaşarım kendi kendime
Yaza girdim olgunluğa eriştim Nefsim ile çok savaşa giriştim Dalgalandım ummanlara karıştım Durmadan koşarım kendi kendime
Yel esince köklerimden söküldüm Hak yolunda doğruldukça yıkıldım Güz gelende ateşlerde yakıldım Piştikçe pişerim kendi kendime
Kış gelince kar kapladı başımı Söndürdü içimde kor ataşımı Deryalara kattım gözden yaşımı Taştıkça taşarım kendi kendime
Beşinci mevsimin acıdır tadı Kırılır sonunda kolu kanadı Bir taşa yazılır İHLASÎ adı Künyeden düşerim kendi kendime...>>
Bilen Yok
Evrenin oluşu Hâlık'ın sırrı Güneş doğar dünya döner bilen yok Işıtır gündüzdür karartır gece Nasıl yanar neden söner bilen yok
Sonsuz yolculuğa girerken baştan Neleri var etmiş topraktan taştan Deryalar halk etmiş bir damla yaştan Tane tane nasıl iner bilen yok
Kapaksız kazanda kudret tasını Gökteki masmavi gör libasını Güneş güler bulut tutar yasını Yazlı kışlı neyi dener bilen yok
Aldanma dünyanın süslü tacına Akıl ermez bir ucundan ucuna Gölge düşer dağın kör yamacına Serinliğe ateş siner bilen yok
Düşün beyindeki gizli cevheri Çözüp de alırsan tüm mücevheri Tan doğar İHLÂSÎ bekler seheri Gizli gizli neden yanar bilen yok...>>
Bilin Ben Bir İHLÂSÎ'yim
Başım nokta sonum sonsuz Bilin ben bir İHLÂSÎ'yim Olunmuyor asla onsuz Bilin ben bir İHLÂSÎ'yim
Bakınırım dört cihete Yeşil ottan beyaz süte Bürünmüşüm kemik ete Bilin ben bir İHLÂSÎ'yim
Bir damladan bir ummana Sorsanız da tüm zamana Madenimde bütün mâna Bilin ben bir İHLÂSÎ'yim
Çemberden de taşar fendim Mekânım yok mekân kendim Yere göğe sığmaz bendim Bilin ben bir İHLÂSÎ'yim
Âdem'den de büyük yaşım Yerden arştan uzak başım Her ne varsa benim işim Bilin ben bir İHLÂSÎ'yim
Bitmeyecek yol da yolum Yanar ateş söner külüm Kökte diken dalda gülüm Bilin ben bir İHLÂSÎ'yim
Dört mevsimde her çiçekte Düşte aşta içecekte Görünenim “ben” gerçekte Bilin ben bir İHLÂSÎ'yim
Göğü benim yeri de ben Tüm âlemin biri de ben Ölü benim diri de ben Bilin ben bir İHLÂSÎ'yim...>>
Bu bölümde toplam 350 adet Ozan İhlasi şiiri bulunmaktadır.
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
|